Gürcistan'dan Türkiye'ye İade Süreci ve Anlaşması: Reddetme Gerekçeleri ve Hukuki Korunma
Planet

Gürcistan’dan iade

Sınır ötesi ceza kovuşturması, yabancı bir devletin yargı yetkisi altına giren bir bireyin özgürlüğünü ve güvenliğini tehdit etmektedir. Avrupa hukuk alanına entegrasyon hedefleyen Gürcistan, suç işlediği gerekçesiyle aranan kişilerin iadesine ilişkin uluslararası yükümlülüklere sıkı bir şekilde uymaktadır. Ancak bu süreç, bir kişinin ilk talepte otomatik olarak teslim edilmesi anlamına gelmemektedir. Bu, ulusal mevzuatın uluslararası hukuk normlarıyla iç içe geçtiği karmaşık bir hukuki mücadeleyi temsil etmektedir.

Gürcistan topraklarında bulunan yabancılar için iade mekanizmalarını anlamak, kişisel güvenlik açısından kritik bir faktör haline geliyor. Her iade kararı, savcılık, yargı sistemi ve Adalet Bakanlığı aracılığıyla çok aşamalı bir incelemeden geçer. Yanlış bir savunma stratejisi veya Gürcistan ceza muhakemesi kanununun inceliklerini bilmemek, gözaltındaki kişinin uzun süreli hapis cezası veya adaletsiz bir yargılama ile karşılaşacağı bir ülkeye zorla gönderilmesine yol açabilir.

Gürcistan ve Türkiye arasında iade anlaşması var mı?

Gürcistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki hukuki iş birliği, çok taraflı ve ikili anlaşmalar temelinde kurulmuştur, bu da bilgi alışverişini ve şüphelilerin iadesini önemli ölçüde kolaylaştırmaktadır. Bu ilişkileri düzenleyen ana belge, her iki devletin de onayladığı 1957 tarihli Avrupa İade Sözleşmesi’dir. Bu belge, taraf ülkeleri ceza kovuşturması veya hükmün infazı için kişileri iade etmeye zorlayan ortak bir hukuki alan yaratmaktadır.

Ek olarak, Türkiye ve Gürcistan arasında İade Anlaşması ile 1996 yılında imzalanan medeni, ticari ve ceza davalarında hukuki yardım anlaşması yürürlüktedir. Bu belgelerin varlığı, savunmanın iş birliği için yasal bir temel olmadığını öne sürme imkanını ortadan kaldırmaktadır. Ankara ve Tiflis, kolluk kuvvetleri düzeyinde yakın temaslar sürdürmekte olup bu durum taleplerin iletilmesini hızlandırmaktadır.

Coğrafi yakınlık ve yoğun göç akışı, başvuru taleplerinin oldukça sık incelenmesine yol açmaktadır. Ancak Türk tarafı, Gürcü diline çevrilmiş tam bir belge paketi ve Gürcistan yargılama standartlarına uygun kanıtlar sunmak zorundadır. Sözleşmenin varlığı gerçeği, Gürcistan’ın her talebi insan hakları ve anayasal normlara uygunluk açısından inceleme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Gürcistan ve BAE arasında iade anlaşması var mı?

Gürcistan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ceza hukuku alanındaki ilişkiler son yıllarda yeni bir seviyeye ulaştı. Daha önce bu ülkeler arasındaki iade işlemleri yalnızca karşılıklılık ilkesine dayanıyordu, bu da her bir vaka için uzun diplomatik anlaşmalar ve garantiler gerektiriyordu. Durum, prosedürleri resmileştiren ve hızlandıran ikili bir anlaşmanın imzalanmasıyla değişti.

Gürcistan ve BAE, İade Anlaşması ile Ceza Davalarında Karşılıklı Hukuki Yardım Anlaşması imzaladı. Gürcistan parlamentosunun bu belgeleri onaylaması, aranan kişilerin teslimi için net bir hukuki koridor oluşturdu. Bu, Emirlikler adaletinden Gürcistan topraklarında saklanan vatandaşların artık resmi iş birliği mekanizmalarının eksikliğine güvenemeyeceği anlamına geliyor.

BAE yetkilileri, mali suçlarla ilgili şüphelilerin yerini tespit etmek için Interpol dahil olmak üzere uluslararası arama kanallarını aktif olarak kullanıyor. Gürcistan mahkemeleri, BAE’den gelen talepleri incelerken, talepte bulunan ülkedeki tutukluluk koşullarına ve adil yargılama standartlarının korunmasına özel önem veriyor, çünkü iki ülkenin hukuk sistemleri arasında önemli farklılıklar bulunuyor.

Gürcistan’dan iade için hukuki dayanaklar

Herhangi bir iade talebinin değerlendirilmesinin temeli, Gürcistan’ın “Ceza Hukuku Alanında Uluslararası İşbirliği Hakkında” Kanunu’dur. Bu yasal düzenleme, prosedürü, süreleri ve devlet organlarının yetkilerini ayrıntılı olarak düzenler. Gürcistan Anayasası da, topraklarında bulunan yabancı uyruklu kişilerin ve vatansız kişilerin haklarının korunmasını garanti altına alan hükümler içermektedir.

Merkezi ilke, iade imkanını belirleyen çift suçluluk ilkesidir. İade, yalnızca eylemin hem talep eden devlette hem de Gürcistan’da cezai suç olarak kabul edilmesi durumunda mümkündür. Eğer bir kişinin yurtdışında kovuşturulduğu eylem, Gürcistan yasalarına göre suç teşkil etmiyorsa, iade mümkün değildir.

Suçun ağırlığı da belirleyici bir öneme sahiptir. Gürcistan, küçük çaplı suçlar için suçluları iade ediyor mu? Cevap olumsuz. Kanun bir eşik belirliyor: iade, suçun en az bir yıl hapis cezası ile cezalandırılması durumunda mümkündür. Eğer talep, zaten verilmiş bir hükmün infazıyla ilgiliyse, cezanın çekilmemiş kısmı en az dört ay olmalıdır.

Gürcistan’ın Interpol üyesi olup olmadığı sorusu, tutuklamanın hukuki dayanaklarıyla doğrudan ilişkilidir. Gürcistan bu organizasyona üyedir ve “Kırmızı Bülten” (Red Notice), sınır polisi veya devriye tarafından bir kişinin geçici olarak tutuklanması için bir temel teşkil eder. Ancak, Interpol bildirisinin varlığı tek başına Gürcistan’ı bir kişiyi teslim etmeye zorlamaz; sadece hukuki inceleme sürecini başlatır.

Gürcistan’dan iade süreci

Gürcistan’da iade prosedürü, savcılık ve yargı makamlarının dahil olduğu sıkı bir şekilde düzenlenmiş bir süreçtir. Her şey, uluslararası arama veya yabancı bir devletin doğrudan talebi temelinde aranan kişinin gözaltına alınmasıyla başlar. Gözaltına alındıktan sonra kişi soruşturma organına teslim edilir ve 48 saat içinde mahkeme bir tutuklama tedbiri seçmelidir. Genellikle savcılık, iade amaçlı tutuklama talebinde bulunur.

Gürcistan Başsavcılığı, iade davasını titizlikle soruşturuyor. Bu aşamada belgelerin resmi uygunluğu, suçluluğa dair kanıtların varlığı (“makul şüphe” standardı) ve iade için engellerin bulunmaması inceleniyor. İade kararının süresi 9 aya kadar çıkabilir ve bu süre içinde talep eden taraf tam bir belge paketi sunmak zorundadır.

Eğer savcılık iadenin kabul edilebilir olduğunu düşünüyorsa, dava mahkemeye sevk edilir. İnceleme Tiflis Şehir Mahkemesi’nde veya ilgili yargı yetkisine sahip mahkemede gerçekleşir. Hakim, savunma ve iddia makamının argümanlarını dinler, sunulan materyalleri inceler. Önemli olan, mahkemenin kişinin suçluluğu ya da masumiyeti konusunda esas suçlama üzerinden karar vermediği, sadece iadenin yasallığını kontrol ettiğidir.

Birinci derece mahkemesinin kararı, Gürcistan Yüksek Mahkemesi’nde temyiz edilebilir. Bu, alt mahkemenin hatalarını düzeltmeyi sağlayan kritik bir aşamadır. Sürece son noktayı, iade kararnamesini çıkaran Gürcistan Adalet Bakanı koyar. Mahkeme kararından sonra bile Bakan, takdir yetkisine sahiptir ve eğer devlet çıkarlarına veya insani normlara aykırı olduğunu düşünürse iade işlemini engelleyebilir.

Türkiye’den iade süreci

Her ne kadar bu materyalin ana odak noktası Gürcistan olsa da, ters sürecin anlaşılması, özellikle ikili ilişkiler bağlamında, tabloyu tamamlamak için gereklidir. Türkiye, suç davalarında uluslararası adli iş birliği konularını 6706 sayılı “Ceza İşlerinde Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu” ile düzenlemektedir. Prosedür benzer özellikler taşır, ancak Türk yargı sisteminin özellikleriyle farklılık gösterir.

Türkiye’den iade talebi Adalet Bakanlığı’na gelir, bu da talebi Başsavcılığa iletir. İadenin kabul edilebilirliği kararını, kişinin yakalandığı yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi verir. Türk mahkemesi, tıpkı Gürcistan mahkemesi gibi, çifte yargılama ilkesine uyulup uyulmadığını ve kovuşturmanın siyasi nedenlerden arınmış olup olmadığını kontrol eder.

Türkiye’de nihai karar da yürütme organının yetki alanına girer. Mahkemenin olumlu kararından sonra dava, son onay için Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na veya ilgili bakanlığa gönderilir. Türkiye’deki savunma, iade kararının uygulanmasını durdurmak için bireysel başvurular yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurma imkanını aktif olarak kullanır ve insan haklarının ihlali riskine atıfta bulunur.

Gürcistan’dan Türkiye’ye iade talebinin reddedilme gerekçeleri

Gürcistan mevzuatı ve uluslararası yükümlülükler, iadesinin kesinlikle yasak olduğu geniş bir durumlar listesini öngörmektedir. Bu gerekçeler, kişiyi yasa dışı kovuşturma ve kötü muameleden koruyan bir güvenlik mekanizması olarak hizmet eder. Mahkeme, bu tür koşulların varlığına işaret eden savunma gerekçelerini ayrıntılı bir şekilde incelemek zorundadır.

Emredici ve isteğe bağlı reddetme gerekçeleri vardır, avukatlar savunma hattını oluşturmak için bunları kullanır. Bu maddelerin her biri belge kanıtlarıyla veya yetkili uluslararası raporlara atıflarla desteklenmelidir.

  • Suçun siyasi niteliği; Gürcistan, suçun siyasi bir nitelik taşıması durumunda, suçlanan kişileri iade etmez. Bu durum, özellikle mevcut iktidara muhalif hareketlerin olası katılımcılarına ilişkin Türkiye’den gelen talepler için geçerlidir.
  • Mahkemeler, ceza suçlamalarının arkasında inançlardan dolayı bir kovuşturma olup olmadığını dikkatlice analiz eder.
    İşkence ve insanlık dışı muamele riski; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesine göre, iade, talep eden devlette kişinin işkenceye maruz kalabileceğine dair güçlü gerekçeler varsa kabul edilemez. Savunma, talep eden ülkenin cezaevi sistemindeki sistematik sorunları doğrulayan insan hakları örgütlerinin raporlarını ve uluslararası mahkemelerin kararlarını sunmaktadır.
  • Mülteci veya sığınmacı statüsü; Sığınma talep eden devletteki zulüm nedeniyle Gürcistan’da mülteci statüsü almış bir kişi, bu devlete iade edilemez. Sığınma başvurusu, göç davası ile ilgili nihai karar verilene kadar iade prosedürünü askıya alır.
  • Zaman aşımı; Ekstradisyon, Gürcistan mevzuatına göre ceza sorumluluğuna çekilme veya hükmün infazı için zaman aşımı süresi dolmuşsa gerçekleştirilmez. Bu, Gürcistan Ceza Kanunu’na göre zaman aşımı sürelerindeki kesintiler dikkate alınarak karmaşık zaman hesaplamalarını gerektirir.
  • Gıyaben mahkumiyet ve yeniden inceleme garantisi olmaksızın; Eğer bir kişi Türkiye veya BAE’de gıyaben (in absentia) mahkum edilmiş ve kendini savunma imkanı bulamamışsa, Gürcistan iade talebini reddedebilir. İstisna, talepte bulunan tarafın sanığın kişisel katılımıyla yeni bir yargılama hakkını güvence altına alan sağlam garantiler sunması durumudur.

İade edilmeden korunma stratejileri

Etkili bir savunma, proaktif bir yaklaşım ve avukatın gözaltı anından itibaren derhal davaya dahil olmasını gerektirir. İlk görev, kefaletle serbest bırakılmayı veya tutuklulukla bağlantılı olmayan alternatif bir önlem uygulanmasını sağlamaktır. Gürcistan mahkemeleri, yabancıların kaçma riskinden endişe ederek onları gözaltı merkezlerinden serbest bırakmaya isteksizdir, bu nedenle savunma tarafı güçlü garantiler sunmalıdır: konut varlığı, kefiller veya yüksek miktarda nakit teminat.

Paralel olarak, talebin kendisine itiraz etme çalışmaları yürütülmektedir. Avukatlar, sağlanan dosyayı usul ihlalleri, delil sahteciliği ve eylemin Gürcistan Ceza Kanunu’na göre nitelendirilmesiyle uyumsuzluk açısından detaylı bir şekilde analiz etmektedir. Çoğu zaman, eylemin ceza hukuku suçu değil, medeni hukuk anlaşmazlığı olduğunu kanıtlamak mümkün olmaktadır, bu da iade edilme durumunu ortadan kaldırmaktadır.

Stratejinin en önemli unsuru, uluslararası sığınma talebinde bulunmaktır. Bu, meseleyi göç hukuku alanına taşır ve iade için ek bir engel oluşturur. Gürcistan göç makamları, geri dönüş risklerini bağımsız bir şekilde araştırmakla yükümlüdür. Sığınma talebinin reddi mahkemede itiraz edilebilir, bu da iade sürecini uzatır ve masumiyetin ek kanıtlarını toplamak için zaman kazandırır.

Interpol veritabanlarından veri silme, çalışmanın bir başka yönüdür. Savunma, Interpol Dosyalarını Kontrol Komisyonu’na (CCF) bir talep sunar ve aramanın organizasyonun Tüzüğünü ihlal ettiğini kanıtlar. Eğer “Kırmızı Bülten” kaldırılırsa, uluslararası arama gerekçeleri ortadan kalkar ve bu, mahkemede savcılığın pozisyonunu önemli ölçüde zayıflatır.

Avukatlarla iade (ekstradisyon) konusunda iletişime geçin

İade ile mücadele, özgürlüğünüz ve hayatınızın bahis olduğu bir zaman yarışı gibidir. Uluslararası hukukun karmaşıklıklarını kendi başınıza anlamaya çalışmak ya da genel pratik yapan avukatları kullanmak genellikle ölümcül hatalara yol açar. Sadece Gürcistan’da sınır ötesi davalar konusunda deneyimli uzman avukatlar, devlet mekanizmasına etkili bir şekilde karşı koyabilir.

Ekibimizdeki uzmanlar, gözaltına alınan kişiye acil çıkış yapmayı, iade talebinin analizini ve kapsamlı bir savunma stratejisinin geliştirilmesini sağlayacaktır. Tüm aşamalarda çalışıyoruz: tutuklamaya itirazdan Yüksek Mahkeme’de çıkarların temsil edilmesine ve uluslararası mercilere şikayetlerin sunulmasına kadar.

Karar sizin lehinize alınmadan beklemeyin. Davanızın perspektiflerini değerlendirmek ve aktif bir savunmaya başlamak için hemen profesyonel hukuki yardım alın.

Dr. Anatoliy Yarovyi
Kıdemli Ortak
Saygın bir Hukuk Doktoru olan Dr. Anatoliy Yarovyi, hem Lviv Üniversitesi’nden hem de Stanford Üniversitesi’nden Hukuk Yüksek Lisansı derecelerine sahiptir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıçlığı için aday olmuş ve AİHM ile Interpol’de müvekkil savunuculuğu konusunda sağlam bir uzmanlık geliştirmiştir. Uzmanlık alanları iade (extradition), kişisel ve ticari itibar, veri koruma ve seyahat özgürlüğü ile ilgili konuları kapsamaktadır. Karmaşık iade davalarında kapsamlı deneyime sahip olup, çeşitli yargı bölgelerinden gelen iade talepleriyle karşı karşıya kalan müvekkillerini başarıyla temsil ederek hukuki süreç boyunca haklarının korunmasını sağlamıştır.

    Planet
    Planet